Ana içeriğe atla

Tupac Amaru Shakur Biyografisi


Tupac Amaru Shakur Biyografisi


Doğum adı Lesane Parish Crooks olan Shakur'un ismini, annesi daha sonra "Tupac Amaru Shakur" olaɾak değiştiɾdi. 'Tupac Amaru' Hintçe "parlayan yıldız" , 'Shakur' ise Arapça "şükür" demekti. Shakur, üvey babasının soyadıydı. Annesi Afeni Shakur ve yengesi Assata Shakur, Kara Panter Partisinde etkin rol almaktaydılar. Siyahlara karşı olan tutum yüzünden partiyle ilgisi olan annesi hapse atıldı. Tupac'ın çocukluk ve ilk gençlik yılları fakirlik içinde geçti. Annesiyle beraber üç kere taşınmak ve şehir değiştirmek zorunda kaldılar.


Kariyerinin ilk yıllarında Tupac, Digital Underground isimli gruba katıldı. Bu grupta ilk başlarda sahne elemanı ve arka plan dansçısı olarak görev yaparken daha sonra MC'liğe geçti. İlk resmi şarkısı olan Same Song'u Shock G ile seslendirdi. Grubun başarılı olmasıyla Tupac, 2Pacalypse Now adlı ilk albümünü çıkardı. Albüm çok başarılı olmasa da Brenda's Got A Baby gibi başarılı ve etkili şarkılara sahipti. Etkileyici rol yeteneği sayesinde "Juice" isimli filmde rol almayı başardı. 1993 yılında ikinci albümü olan Strictly 4 My N.I.G.G.A.Z.'ı çıkardı. Albüm bir öncekine göre daha başarılıydı. Tupac'ın rol kariyeri ise Janet Jackson'la oynadığı Poetic Justice filminde doruğa çıktı. Above The Rim adlı filmde de rol alarak aktörlüğünü geliştirdi.

Kasım 1993'te Tupac ve arkadaşları bir otel odasında bir kadına tecavüz etmekten suçlandılar. Kadının bu iddiasını Tupac asla kabul etmedi ve olayın gönüllü olarak geliştiğini söyledi. Mahkeme sonucunda Tupac 1.5 - 4.5 yıl hapse mahkum oldu. 8 ay hapis yattıktan sonra kefaletle serbest bırakıldı. 5 Nisan 1996'da kefaletle serbest kalma koşullarına uymadığı için mahkeme tarafından tarihi daha sonra açıklanmak üzere 120 gün hapse mahkûm oldu.
Kasım 1994'te tecavüz davasının sonucunun açıklanmasından bir gün önce, kimliği hala bilinmeyen kişiler tarafından New York'taki stüdyosunun önünde 5 el vuruldu ve 30 bin dolar değerindeki mücevherleri çalındı. Shakur bu olayda eski bir arkadaşı olan ve o sırada stüdyoda bulunan rapçi Biggie Smalls'ı ve yine stüdyoda bulunan Sean Combs'u suçladı. Vurulduktan günler sonra Tupac, doktorların uyarılarına rağmen hastaneden çıktı.
14 Şubat 1995'te hapse girdi ve hapisteyken Me Against the World albümünü çıkardı. Bu albüm Tupac'ın o güne kadarki en iyi albümüydü. Listelerde 4 hafta bir numara olarak kaldı ve o güne kadar bir haftada en çok satan erkek rapçi albümü oldu. Hapisteyken Keisha Morris ile evlendi fakat daha sonra 1996 yılında boşandılar. Hapiste 8 ay kaldıktan sonra Tupac kefaletle serbest kalmak için başvuruda bulundu fakat 1.4 milyon dolar kefalet ücretini karşılayamadığı için talebi reddedildi. Hapisteki 11. ayından sonra Death Row Records'un sahibi Suge Knight tarafından ödenen kefaletle serbest bırakıldı. Tupac ile yaρılan anlaşma neticesinde Suge Knight'ın ödeyeceği kefalete karşılık Tuρac şirket adına üç albüm çıkaracaktı.
Serbest kaldıktan sonra Tupac Outlaw Immortalz adında yeni bir grup kurdu. Kısa zamanda yeni şirketindeki Dr. Dre'nin üzerinde çalıştığı California Love adlı parçasına eşlik etti. 13 Şubat 1996 tarihinde dördüncü albümü olan All Eyez On Me'yi piyasaya sürdü. Albüm 2 diskten oluşuyordu ve yeni anlaşmasındaki üç albümün ikisini kapsıyordu. Albüm çok başarılı oldu ve günümüze kadar 9 milyonun üzerinde sattı. Tupac Death Row'daki artan problemlere rağmen aralıksız şarkı kaydetmeye devam etti. Yüzlerce şarkı kaydetti ve bu şarkılarının çoğu öldükten sonra çıkan albümlerinde kullanıldı.
Tupac'ın müziği ve felsefesi çoğu Amerikalı, Afrikalı-Amerikalı ve dünya vatandaşları Kara Panter Grubu, Siyah milliyetçiliği, eşitlikçiler ve özgürlükçülerle birlikte özdeşleşmiştir. İlk albümü 2Pacalypse Now 'da sosyal sorunlar, eşitsizlik, açlık ve polis şiddeti üzerine müzik yapan Tupac, ikinci albümü olan Strictly 4 My N.I.G.G.A.Z. 'da da aynı tarza devam etti fakat "Keep Ya Head Up" gibi şarkılarda duygusal taraflarını da gösterdi. Bu albümden sonraki çıkan her albümde Tupac agresifliğini bir doz daha artırdı.
Sosyal eşitsizlik, kontrolsüz öfke, şefkat, umut ve eğlence gibi birbirinden tutarsız temalar üstüne oluşturulan 1995'teki albümü Me Against The World'ün ardından 1996'da albümü All Eyez On Me 'yi çıkardı. Bu albümdeki "Ambitionz Az A Ridah", "I Ain't Mad At Cha" "California Love", "Picture Me Rollin'", ve "Life Goes On" gibi şarkıların bulunduğu birçok şarkı klasik olarak kabul edildi. Bu albüm öncekilerden tamamen farklı bir tarza sahipti. Sosyal yönden sorunları aktaran şarkıların yanında ςoğu şarkı parti müzikleri ve havalı olup, hayatın tadını çıkarma üzerine kuruluydu. Tupac hayli başarılı olan albümdeki tarzını "hayatı kutlamak" olarak açıklamıştı.

Gençken ilham aldığı ve beğendiği kişiler arasında Kate Bush, Culture Club, Sinead O'Connor ve U2 gibi İngiliz ve İrlandalı pop müzisyenleri vardı.

7 Eylül 1996 tarihinde Tupac, Suge Knight ve Death Row Records grubu Las Vegas'ta bulunan MGM Grand Oteli'nde Mike Tyson - Bruce Seldon boks maςını izlemeye gittiler. Maçtan sonra grup, otelin lobisinde Crips çetesinden Orlando Anderson'u gördü. Çıkan kavgada James Rosemond grubu Orlando Anderson'u feci şekilde dövdü. Olaydan sonra Tupac ve Suge Knight eğlenmek için Club 662 isimli kulübe gitmek üzere hazırlandılar. Tupac, Suge Knight'ın sürdüğü BMW 750iL araçta ön koltukta oturuyordu ve arkalarında da arkadaşlarından ve korumalarından oluşan uzun bir konvoy vardı. Saat 23:15'te Suge Knight'ın aracı kırmızı ışıklarda dururken aracın sağından yaklaşan beyaz bir Cadillac, Suge ve Tupac'ın yanında durdu ve arka koltukta oturan kimliği belirsiz biri tarafından mermi yağmuruna tutuldu. Tupac'a 4 adet mermi isabet etti. Mermilerin biri sağ akciğerine isabet etti. Suge Knight ise sadece başına aldığı sıyrıkla kurtuldu. Tupac derhal hastaneye kaldırıldı. Birçok ameliyata alındı. İçkanamayı durdurabilmek için doktorlar son çare olarak sağ akciğerini aldılar. Tupac'ın durumu kritikliğini sürdürdü ve yaşam destek ünitesine bağlandı. 6 gün süren mücadeleden sonra Tupac'ın vücudu pes etti ve 13 Eylül 1996 tarihinde saat 16:03'de hayata veda etti. Resmi ölüm sebebi olarak birden fazla kurşun yarasına bağlı solunum ve kalp yetmezliği açıklandı. Tupac'ın vücudu yakılarak küllerinin bir kısmı annesi tarafından Los Angeles'ın üzerine serpiştirildi, bir kısmı da grubu Outlawz'un üyeleri tarafından kenevir ile karıştırarak içildi.

                                            (Tupac'ın son fotoğrafi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Ayrılık film incelemesi

   Senaristliğini ve yönetmenliğini Asghar Farhadi'nin yaptığı film. Tahran'lı orta sınıf genç bir çiftin evliliğindeki sorunları ele alıyor. Simin kızı Termeh için daha iyi bir gelecek kurmanın yurtdışına giderek oluşacağını düşünür. Nader babası hasta olduğu için babasını bırakıp gitmek istemez. Nader babası için bir bakıcı tutar ama bakıcı kadın Nader'e hamile olduğunu söylemez . Daha sonra kadın çocuğunu düşürdükten sonra olaylar gelişir. Yurtdışına gidip gidemeyecekleri konusu boşanma kararından sonra Termeh'in kiminle kalacağı sorunuyla değişir.    İzleyiciler ekran başında ister istemez kim haklı kim haksız diye düşünüyor ve bir taraf arıyor ama genellikle kesin bir sonuca varamıyor. Filmde İran'ın sosyal yapısı oldukça iyi ele alınıyor. Farhadi bu filmde aile bağlarını ele almış ve irdelemiş.

BİSİKLET HIRSIZLARI FİLM ANALİZİ (Sinemanın Temel Kavramları)

BİSİKLET HIRSIZLARI FİLM ANALİZİ İTALYAN YENİ GERÇEKÇİLİĞİ NEDİR?    II. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’da ortaya çıkan sinema akımı. 1944 ile 1955 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Bu akımda gerçek yer, gerçek kişi, gerçek diyaloglar kullanılmaktadır. İtalya’da orta sınıfa mensup olmanın ne anlama geldiğine dair bir fikir verebilmektir.  Filmin Konusu: Film iş arayan biri, bir afiş dağıtım işi bulunca karısının kumaşlarını satarak bir bisiklet alır ve ilk günden bisikleti çaldırır. Bisikletini geri kazanmak işçin polisten yardım ister ancak polis basit bir bisiklet için vakit ayırmaz ardından, adam oğlu ile  zorlu bir sürece başlar. Analizim: Film stüdyo ortamından ziyade açık alanlarda çekilmiştir. Bu sebepten dolayı savaşların yıkıcılığını ve bunalımını doğrudan hissettirmiştir. Dışavurumcu Alman Sinemasının karanlığı ile kıyaslarsak İtalyan Yeni Gerçekliliğinin grisi aydınlık sayılabilir. Bir sette çekilmediğinden yapay ışık değil gün ışığı kullanılmıştır...

Kış Uykusu Film incelemesi

KIŞ UYKUSU         Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filminde genel olarak Türk modernleşmesindeki ara kalmışlık göze çarpar. Aydın karakterini Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar kitabındaki Yeraltı adamına benzetebiliriz. Haluk Bilginer’in canlandırdığı ‘Aydın’ karakteri  Türk entelektüellerini temsil eder. Demet Akbağ’ın Canlandırdığı ‘Necla’ karakterini ise ben Fatih Harbiye romanındaki Neriman karakterine benzetiyorum bir geri dönüş sergiliyor filmde. Aydın prensipleri olduğu için kendisinin büyük teklifleri reddederek tiyatro oyuncusu olarak kalmış ama öncesinde çevresindeki herkes onun büyük bir oyuncu olacağını düşünmüş ve Aydın ondan beklentileri olan çevresinin istediği gibi biri olmamış. Nihal karakterinin Aydın’dan farkı ise Aydın sıcak bir odayı lüks sayabilecek günler yaşamış iken Nihal hiç çalışmamıştır ve bir şeyler yapıyor olmak için yardım kampanyası yürütüyor. Aydın karakterinin arada kalmışlığını birçok sahnede fark edebiliyoruz ote...