Ana içeriğe atla

İş planı (Girişimcilik)


İŞ PLANI



İş fikri: Tüm motorsporları severleri için Bursa’da "Track day" odaklı bir pist işletmesi. Hedef kitle etkinliklere ister kendi otomobilleriyle isterbizim tarafımızdan pist için özel olarak hazırlanmış otomobilleri kiralayıp katılabilecekler. İşletmemizde aynı zamanda 5-15 yaş aralağındaki çocuklar için go-kartlar ile yarış eğitimi vereceğiz. 15 yaşından byükler için ise deneyime, başarı ve yeteneğe bağlı olarak 3 farklı sınıfta eğitim vermeyi planlıyoruz. Ayriyetten otomobiller için teknik servis, yerinde yedek parça, otomobil geliştirme ve kişisel korucu aksesuarlar satan bir mağaza kuracağız. Müşterilerimizi uzun süre hatta gün boyu alanımızda tutmak için yemek ve eğlence odaklı yaşam alanları oluşturacağız.


İş kurma süreci: İlk olarak yarış pisti , seyirci alanı , teknik servis ve yaşam alanlarının inşa edebileceek, Bursa’nın yanı sıra bölgeden ulaşımı kolay bir arazi temini ve akabinde inşa sürecinde bir ekip oluşturmak. İnşa sürecinde ise çeşitli mecraları kullanarak halkla ilişkiler ve reklam çalaşışmalarıyla hedef kitlede bir beklenti oluşturup daha inşa sürecindeyken bir marka oluşturmayı hedefliyoruz.


Bilgi ve deneyimler: Otomobil sporlarına duyduğum hayranlıkla gelişen yarış pilotu olma isteğim ile Türkiye karting şampiyonasına katılıp 5 sezonda 3 şampiyonluk ve 2 ikincilik elde ettim, ardından Ford Castrol Team Turkey ile anlaşıp 3 sezonda Türkiye Ralli şampiyonasında yarıştım. Sürüş ve teorik eğitimlerin bir kısmını ben verirken yetersiz kaldığım yerlerde ekibimizin diğer üyeleri devreye girecek.



İş fikrini seçme nedenlerim: Öncelikle yüzümün gülerek yapacağım bir iş olması. Bursa ve bölgedeki otomobil tutkunlarını caddelerden pistte çekmek. İstanbul Park formula 1 pisti olarak tasarlandığı için standart araçları olan ancak pist deneyimi yaşamak isteyen kitlenin bizim pist için hazırladığımız özel otomobillerimizi kiralayarak pistimize çekeceğiz. Körfez ve Ülkü pistlerinin yetersizliğide bizi fazla seçeneğin olmadığı sektörde ticari açıdan mutlu edecek bir tablo oluşturucaktır.


                                                                          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Ayrılık film incelemesi

   Senaristliğini ve yönetmenliğini Asghar Farhadi'nin yaptığı film. Tahran'lı orta sınıf genç bir çiftin evliliğindeki sorunları ele alıyor. Simin kızı Termeh için daha iyi bir gelecek kurmanın yurtdışına giderek oluşacağını düşünür. Nader babası hasta olduğu için babasını bırakıp gitmek istemez. Nader babası için bir bakıcı tutar ama bakıcı kadın Nader'e hamile olduğunu söylemez . Daha sonra kadın çocuğunu düşürdükten sonra olaylar gelişir. Yurtdışına gidip gidemeyecekleri konusu boşanma kararından sonra Termeh'in kiminle kalacağı sorunuyla değişir.    İzleyiciler ekran başında ister istemez kim haklı kim haksız diye düşünüyor ve bir taraf arıyor ama genellikle kesin bir sonuca varamıyor. Filmde İran'ın sosyal yapısı oldukça iyi ele alınıyor. Farhadi bu filmde aile bağlarını ele almış ve irdelemiş.

BİSİKLET HIRSIZLARI FİLM ANALİZİ (Sinemanın Temel Kavramları)

BİSİKLET HIRSIZLARI FİLM ANALİZİ İTALYAN YENİ GERÇEKÇİLİĞİ NEDİR?    II. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’da ortaya çıkan sinema akımı. 1944 ile 1955 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Bu akımda gerçek yer, gerçek kişi, gerçek diyaloglar kullanılmaktadır. İtalya’da orta sınıfa mensup olmanın ne anlama geldiğine dair bir fikir verebilmektir.  Filmin Konusu: Film iş arayan biri, bir afiş dağıtım işi bulunca karısının kumaşlarını satarak bir bisiklet alır ve ilk günden bisikleti çaldırır. Bisikletini geri kazanmak işçin polisten yardım ister ancak polis basit bir bisiklet için vakit ayırmaz ardından, adam oğlu ile  zorlu bir sürece başlar. Analizim: Film stüdyo ortamından ziyade açık alanlarda çekilmiştir. Bu sebepten dolayı savaşların yıkıcılığını ve bunalımını doğrudan hissettirmiştir. Dışavurumcu Alman Sinemasının karanlığı ile kıyaslarsak İtalyan Yeni Gerçekliliğinin grisi aydınlık sayılabilir. Bir sette çekilmediğinden yapay ışık değil gün ışığı kullanılmıştır...

Kış Uykusu Film incelemesi

KIŞ UYKUSU         Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filminde genel olarak Türk modernleşmesindeki ara kalmışlık göze çarpar. Aydın karakterini Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar kitabındaki Yeraltı adamına benzetebiliriz. Haluk Bilginer’in canlandırdığı ‘Aydın’ karakteri  Türk entelektüellerini temsil eder. Demet Akbağ’ın Canlandırdığı ‘Necla’ karakterini ise ben Fatih Harbiye romanındaki Neriman karakterine benzetiyorum bir geri dönüş sergiliyor filmde. Aydın prensipleri olduğu için kendisinin büyük teklifleri reddederek tiyatro oyuncusu olarak kalmış ama öncesinde çevresindeki herkes onun büyük bir oyuncu olacağını düşünmüş ve Aydın ondan beklentileri olan çevresinin istediği gibi biri olmamış. Nihal karakterinin Aydın’dan farkı ise Aydın sıcak bir odayı lüks sayabilecek günler yaşamış iken Nihal hiç çalışmamıştır ve bir şeyler yapıyor olmak için yardım kampanyası yürütüyor. Aydın karakterinin arada kalmışlığını birçok sahnede fark edebiliyoruz ote...